4 Mart 2012

Sessiz Sinemanın Kralı Charlie Chaplin ve Modern Zamanlar

Şu sıralar “The Artist” ile sessiz sinemaya yeniden adım atmış bulunmaktayız. Şimdi ise sizi sessiz sinemanın köklerine yolculuk yapalım.

Modern Zamanlar Charlie Chaplin’in son sessiz filmidir. İçinde ses efektleri olsa da bu film sessiz filmdir. Charlie Chaplin yarattığı Şarlo tiplemesiyle son macerasına çıkıyor.

Film, sanayileşmenin insanlar üzerinde yarattığı kötü sonuçları, zaman geçtikce makinenin esiri oluşumuzu ve kriz döneminde burjuva insanlarının sert hayat koşullarına rağmen ayakta durmalarını konu alır.

Filmden kısaca bahsedecek olursak Amerika’da 1930 ekonomik buhran döneminde bir fabrikada köle gibi çalıştırılan işçinin (Charlie Chaplin)  bu ağır tempoya dayanamayıp delirir. Bu sırada fabrika “otomatik yemek yedirme” makinesinde kobay olur. Bu yaşanandan sonra ve makine gibi çalışan işçimiz kafayı sıyırır ve patronları onu iyileşir umuduyla tımarhaneye gönderir. Oradan çıktıktan sonra kahramanımız eline tesadüfen aldığı bir bayrakla komünist zannedilip hapse atılır. Hapse girdikten sonra burada toplu bir firarı engeller ve ödül olarak serbest bırakılır ama o hapishaneden çıkmak istemez, hapishanede karnı doyduğundan ve aç kalmadığından dolayı mutludur. Hapisten çıktığında ise zor günler onu beklemektedir. Daha sonra  sokakta babası bir grevde öldürülen genç bir kız (Paulette Goddard) ile tanışır ve birlikte  bu ekonomik krizde yaşama mücadelesi verirler ve türlü serüvenlere atılırlar.

Charlie Chaplin filmi hem yazıp hem yönetip hem de başrolü üstlenmiştir. Hatta filmin müziklerini de  kendisi bestelemiştir. Bir sahnesinde restoranda şarkı söylemiştir. Bu sahnede Chaplin’in gerçek sesini duyabilirsiniz.

Film 1,5 milyon dolarlık bütçeyle çekilmiştir, ama filmde elde edilen hasılat 1 milyon dolardır. Film komünistliği desteklediği gerekçesiyle Amerika’da, Almanya’da ve İtalya’da yasaklanmıştır. Yasaklanmayan diğer ülkelerde ise beğeniyle karşılanmıştır. Chaplin bu filmden sonra ülkesinden kovulmuştur ama daha sonra tekrar geri dönmüştür.

Chaplin geleceği  görebilen bir sanatçı ve yaptığı filmlerle dünya sinemasına ismini baş harflerle yazdırmıştır. Film Chaplin’in muhteşem performansıyla bize hem gülmeyi hatırlatıyor hem de mesaj veriyor. Devlet sistemini ve kapitalizme ciddi bir şekilde eleştiriyor. Endüstrileşmenin insanları köleleştirdiğini mizahi bir biçimde bize aktarıyor.

Filmin sonuna geldiğimizde ise söylediği “Neşelen biraz asla ölümden bahsetme başaracağız” repliği belki sinema tarihinin unutulmaz replikleridir ve bu sözle bize ne olursa olsun asla umudumuzu yitirmememizi söylüyor.

Gülmeyi hatırlatan, neşelendiren, Şarlo tiplemesiyle gönlümüzde taht kuran Charlie Chaplin’in bu ölümsüz şaheserine 87 dakikanızı ayırabileceğinizi ümit ediyorum.

0 yorum: