Bu
filmi üç sene önce okuduğum okuldaki hocam bahsetmişti. Filmden bahsettikten
sonra bize izlemeyin demişti. İzledikten sonra neden böyle bir şey dediğini
gayet iyi bir şekilde anlamış bulunmaktayım.
O
gün bugünmüş demek ki. Ben de bu filmi izlemeye kendimi hazır hissettim. Düşündüm “ne filmler izledim, ne görseller gördüm, ne olabilir ki?”
dedim ve başladım filmi izlemeye…
Farklı
kamera açılarıyla film başlıyor. Sonra bir evde iki tane hayattan bezmiş, çok görmüş, çok geçirmiş iki adam konuşuyor,
onları görüyoruz. Kamera bizi bu sefer bir gay barın önünde ambulanslar, polis
araçlarının olduğu bir yere götürüyor ve o sırada tartışmalar, polislerin sorgu
suali küfürler havada uçuşuyor.
Merak
ediyorsunuz olay nedir, ne değildir diye? Yönetmenimiz Gasper Noe ise olayı
baştan sona gösteriyor. Marcus (Vincent Russel) adında serseri ruhlu bir herif
ve Pierre (Albert Dupontel) artık belli
bir yaşa gelmiş, delidoluluktan çıkmış olaylara daha sakin yaklaşan bir adam. Bunlardan
biri Alex (Monica Belluci) adında ki kızın eski kocası, diğeri de erkek
arkadaşı. Alex ise tecavüze uğrayan ve şiddet gören kızımız. Bu iki arkadaş
Alex’e tecavüz edip suratına dağıtan Tenya adında bir pezevengi bulmaya
çalışıyorlar.
Olay
zaten Tenya adındaki herifi bulma çabalarıyla başlıyor. Bir gay bara gidiyorlar
ve Tenya’yı arıyorlar. İşte tam bu sırada gerçekleşen baş döndürücü kamera
hareketleri, açık seks sahneleri ve en son tüyler ürperten insanın sinirlerini
geren bir kol kırma sahnesi ve Pierre’nin yangın tüpüyle adamın kafasını ezmesi
var ki bu izleyicilerin filmi yarıda bırakmasına bir sebep.
Bilindik
üzere Cannes Film Festivali’nde birçok tartışmalara neden olmuş ve izleyen
seyircilerin bir bölümü kusmuş, bayılmış ya da salonları terk etmiştir. Irreversible’dan
sonra Gaper Noe skandal bir yönetmen olarak tanınmıştır.
Film
gerçekçi bir bakış açışıyla işlenmiş belki rahatsız ediciliğinin temel sebeplerinden
biri bu olsa gerek. Kameranlık yapmış yönetmenimizin kamerayı iyi kullanması büyük bir artısı.
Beğenilip
beğenilmemesi seyircilere kalmış bir şey. Çünkü içinde bulunan “gore” türüne
ait unsurlar izleyicileri rahatsız edebilecek türde.
Filmde
aklımdan çıkmayan en rahatsız edici sahne ise; Tenya’nın Alex’e tecavüz etmesi
ve yüzünü acımasızca dağıtmasıydı.
Oyuncular
rollerini ustaca oynamışlar, özellikle Vincent Cassel’in performansı harikaydı.
Tüm rahatsız ediciliğine rağmen, tüm sinefillerin izlemesi gereken filmlerden
bir tanesi.
Yazar: Murat Boncuk
0 yorum:
Yorum Gönder