23 Temmuz 2010

Brad Pitt World War Z'de Başrol

2007 yılında Max Brooks'un yarattığı çizgi roman World War Z'nin haklarını satın alan Brad Pitt'in prodüksiyon şirketi Plan B, romanı beyazperdeye taşımak için kollarını sıvadı. Max Brooks’un ünlü korku romanı World War Z’nin beyazperdeye uyarlamasında, başrolde yer alacak isim ise Brad Pitt.

Filmin yönetmen koltuğunda ise Quantum of Solace filminden tanıdığımız Marc Forster olacak. Filmin görüntü yönetmenliğine ise, Babylon 5’in yaratacısı J. Michael Straczynski getirilecek.

İnsanların bir savaş sonucu hayatını kaybedip zombilere dönen bir grup askere karşı savaşının anlatıldığı World War Z hikayesi, 2012 yılının yazında sinemalardaki yerini alması bekleniyor.

19 Temmuz 2010

Fragman: The Smurfs


Yönetmen: Raja Gosnell

Vizyon: 2011

Çocukluğumuzun vazgeçilmez çizgi dizisi Şirinler beyaz perdeye çıkmaya hazırlanıyor. Scooby Doo’dan hatırladığımız yönetmen Gosnell şirin dostlarımızı beyaz perdeye 3 boyutlu olarak taşıyacak. Film, Gargamel’in şirinlere kötü büyü yapması dolayısıyla modern New York’ta geçiyor. “İyi bir çocuk olursanız Şirinler’i 3 boyutlu bile görebilirsiniz.”

The Smurfs (Şirinler) sinema filminin fragmanını izleyin:

16 Temmuz 2010

Akbank Kısa Film Festivali'ne Başvurular


Akbank 7. Kısa Film Festivali programında, "Festival Kısaları", "Uluslararası Bölüm", "Kısadan Uzuna", "Belgesel Sinema", "Canlandırma Kısalar", "Özel Gösterim" ve "Deneyimler" bölümleri yer alıyor. Bu yıl da sinema severler için seçkin bir festival ortamı oluşturmayı hedefleyen festivalin son başvuru tarihi 04 Aralık 2010.
Yarışmaya katılan ve ön elemeyi geçen filmler, Festival Kısaları bölümünü oluşturacak ve festivalde izleyicilerle buluşacak. Ayrıca kurmaca ve belgesel kategorilerinde oluşturulacak iki ayrı jüri tarafından, her iki kategoride "En iyi film" seçilecek ve eserlerin yönetmenleri Akbank Sanat tarafından;
En iyi kurmaca ödülü için; 8 bin TL En iyi belgesel ödülü için; 8 bin TL ile ödüllendirilecek.
Akbank 7. Kısa Film Festivali yarışması başvuru formları, Akbank Sanat'tan ya da www.akbankkisafilm.com ve www.akbanksanat.com adreslerinden temin edilebilir.

9 Temmuz 2010

Galatasaray Merkezi Film Günleri

Aralık 2009’da açılan Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi,  Galatasaraylı yönetmenlerin çektiği belgesel, fiksiyon, reklam filmi ve kısa filmlerle  film gösterimlerine başlıyor.

İlki  9-14 Temmuz arasında gerçekleşecek olan gösterim,  Galatasaraylı yönetmenlerin İstanbul’u ve  İstanbulluları konu edinen filmlerinden oluşuyor.    “İstanbul: Bizim Gözümüzden”  başlıklı gösterimde  Enis Rıza Sakızlı’nın  İstanbul’a Dair ve Sokakta,  Hilmi Etikan’ın  Tarlabaşı… Tarlabaşı… ,  Mesut Tufan’ın Café&Croissant/Çay&Simit  ve Bartholomeos, ve  Aydın Bulut’un Gazi Mahallesi  adlı filmleri  gösterime sunulacak.  Film gösterimleri, Galatasaray Lisesi karşısındaki Galatasaray Kültür Sanat Merkezi (Tarihi Postane Binası)  içindeki 30 kişilik sinema salonunda, saat 16:00 ve 19:00 da olmak üzere iki ayrı seansta  gerçekleştirilecek. 


Galatasaraylı yönetmenlerin, senaryo yazarlarının, aktör ve yapımcıların, kısacası sinema sektöründe çalışan tüm Galatasaraylıların işlerini kamuoyu ile paylaşmayı amaçlayan Galatasaray Merkezi  Film Günleri programı, “Bizim Gözümüzden” üst başlığı ile farklı temalar çerçevesinde devam edecek.  


Bilgi ve program için TIKLAYIN. 

8 Temmuz 2010

Fragman: Resident Evil: Afterlife

Yönetmen: Paul W.S. Anderson

Vizyon: 10 Eylül 2010

Dünya virüsün etkilerinden sarsılıp insanlar zombilere dönüşürken, Alice(Milla Jovovich) sağ kalanları bulup onları kurtarma macerasına devam ediyor. Umbrella ile olan savaşı yeni boyutlar kazanıyor fakat Alice beklenmedik eski bir arkadaşından yardım alıyor. Yeni bir yol buluyorlar ve bu yol zombilerden uzak Los Angeles’daki bir sığınağa gidiyor. Fakat şehre vardıklarında şehir binlerce zombi ile dolu olmaktadır, Alice ve arkadaşları ölümcül bir tuzağa doğru adım atmaktadır.

Resident Evil: Afterlife filminin fragmanını izleyin:

7 Temmuz 2010

Gidebildiğin Kadar Git...

SEVDİĞİM HER ŞEY

Jacek Borcuch tarafından yönetmenliği yapılan 2009 yapımı bir film olup İKSV film festivalinde seyirciyle buluşmuştur. Film, farklı sosyoekonomik konumda bulunan ve bir punk rock grubu kurma umudu taşıyan dört gencin hikayesini otobiyografik açıdan perspekte etmektedir. Yaşadıkları dönem Stalin'in Polonyayı işgal ettiği yıllara denk düşmektedir. Bu açıdan bir dönem filmi özelliği taşısa da retrospektif anlamda başarılı olduğu söylenemez. Babası bir deniz subayı olan Janek ve Staszek ile isyankar Kazik ve ülke koşulları düşünüldüğünde zengin bir aileye sahip olan Diabel yaptıkları dürüşt müziği herkese dinletmek isteğindedirler ancak içlerinde bulundukları dönem toplumun onları kabullenmesinin önüne geçmektedir. Komünizme karşıt söylemler içeren şarkı sözleriyle gençleri coşturmayı başarsalar da Rusya’nın işgali altında olmalarından mütevelli toplumun bir bölümü tarafından yadırganmaktadırlar. Nitekim, ironik bir durumdur da bu. Sebepleştirecek olursak bu dilemmayı, Rusya’nın eşitlikçi özgürlükçü söylemlerine, tüm hümanist öğretilerine karşıt işgal etmekten kaçınmayışını artı bir parantez olarak gösterebiliriz. Filmin sanat filmi kategorisinde bulunması istendiğinden olacak uzun süren sahneleri sıkça görmemiz mümkün örneğin filmin final kısmındaki yürüme sahnesi eminim birçok seyirci tarafından artık bitse de gitsek izlenimi uyandırmıştır. Bu tarz tekniklerin çok ince bir nüansı vardır ve doğru zamanı tutturmak çok önemlidir.

Filmi konu itibariyle değerlendirdiğimizde ise neredeyse tüm dönem filmlerinde olan hikayeyle karşılaşmamız mümkün. Nitekim Janek’in aşık olduğu kızın ailesi ve kendi ailesinin farklı ideolojik yaklaşımlarda bulunmaları bunun bir örneğidir. Film bu açıdan bakıldığında muhayyilelerden uzaktır yani klişedir. Tüm bunlara rağmen spontone bir yapım olduğu söylenemez. Film subliminal öğeler içermez bu yönüyle yönetmenin, konuyu filmde direkt olarak maskular kılmak istediği anlaşılmaktadır. Müzikle dolu hareketli bir film olan Sevdiğim Her Şey’de kalabalık sahnelerde kullanılan rabarbalar ölçülüdür. Ortalama bir film olmakla beraber jakobenizme göstermiş olduğu duruşla şık bir hal almıştır.

3 Temmuz 2010

Fragman: Paranormal Activity 2

Yönetmen: Tod Williams

Vizyon: 22 Ekim 2010

Düşük bütçesine rağmen 2009 yılının en çok ilgi gören korku filmlerinden biri olmayı başaran Paranormal Activity'nin ikinci filmi vizyona girmeye hazırlanıyor. İlk filmin yapımcı-senarist-yönetmeni yani filmin her şeyi Oren Peli bu sefer yönetmenlik koltuğunu Tod Williams'a bırakmış görünüyor. İlk filmin sadece dağıtımcılığını üstlenen Paramount Pictures filmin gişe başarısından dolayı olsa gerek bu kez filmin yapımcı şirketi konumunda. Tanıtım fragmanı yayınlanan filmin oyuncu kadrosu hakkında da henüz kesin bilgi yok.

Paranormal Activity 2 filminin fragmanını izleyin: