20 Mart 2012

Delicatessen: Fransız Usulü Bir Post Apokaliptik

Türkçe adıyla “Şarküteri” olan ‘Amelie’ ve ‘Kayıp Nişanlı’ filmleriyle tanıdığımız Jean Pierre Jeunet’in yönettiği bir başyapıttır “Delicatessen”.

Kıyamet sonrası bir dünyada yemek kıtlılığı yaşananılan bir şehirde bir apartman ve onun  altında da bir şarküteri vardır. Bu şarküteride kasap çok kaliteli etler satmaktadır. Yalnız bu kaliteli etin kaynağını ise insan etinden gelmektedir. Eskiden sirkte çalışan ve şarküteriye iş başvurusuna gelen genç adam kasabın yeni kurbanı olacaktır. Genç adamı işe alan kasap onu günlük işlerde çalıştırmaya başlar. Zaman geçtikçe genç adam kaliteli etin kaynağının nerden geldiğini öğrenir, bu sırada da kasabın kızınada aşık olmuştur. Filmin bundan sonrasında ise genç adamın hayatta kalma mücadelesi ve maceraları anlatılır.

Başrollerini Pascal Benezech, Dominique Pinon ve Marie Laure Dougnec’in paylaştığı kara mizah örneği ve her yönüyle çok güzel olan bir film.

Yönetmenin hayal gücünün fevkalade oluşunu bu filmde görmek mümkün. Her filmde rastlayamayacağım muhteşem bir sanat yönetimi gerçekten filme ayrı bir tat katıyor. Sanki yemeğin olmazsa olmaz özel soslarından bir tanesi.

Bir sahnesinde yatak gıcırtısıyla başlayan ses ritminin tüm apartmana yayılması ve herkesin yaptığı eylemleri o ritme uydurması ve oluşan işitsel tat gerçekten güzel.

Filme tat katan bir etken de absürdlüğü ve o absürdlüğün filmi hiçbir şekilde bozmaması.

Oyunculuklar da birbirinden güzel; müziği, kurgusu  sayabileceğim her yönüyle görsel bir şölen.

Şarküteri kült statüsüne gelmiş “kıyamet sonrası yaşanan açlığın insanlar üzerinde ki etkisi” düşüncesini çok güzel yansıtan, hala izlemediyseniz bu yazıyı okuduktan sonra izlemenizi istediğim filmlerden bir tanesi.

0 yorum: