10 Mart 2012

Fetih 1453 ve Türk Sineması

Şimdi size bahsedeceğim film Türk halkının ilgisini çeken ve sinemaları akın akın izleyiciyle dolduran bir yapım olan “Fetih 1453” filmi. Türk halkının filme bu kadar ilgi göstermesi normal çünkü ilk defa tarihimizi konu alan ve bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan destansı bir olaydan bahsediliyor.

Filmin konusuna gelince, üstte belirttiğim gibi 1453’te İstanbul’un fethedilişi ve o fetih sırasında yaşanan tarihi olaylar bize sunuluyor.

Peki film olmuş mu diye sorarsınız  cevabım  ne yazık ki olmamış. Çünkü filmde bir çok eksiklik var. Tamam bir emek harcanmış hatta ciddi paralar harcanmış. Ama bazı atlanılan noktalar var. Bunlardan en önemlisi de senaryo. Filmdeki eksikleri, senaryodaki eksikliği fark edebiliyorsunuz. Bir de diyaloglar çok basit ve yapay. Oyunculuklar Ulubatlı Hasan (İbrahim Çelikkol) haricinde doğal değil. Özellikle Fatih karakterini oynayan Devrim Evin bir padişah görüntüsü yansıtamıyor bize.

Hikayede derinlik yok, olaylar daha da derin anlatabilirlerdi bu destansı  savaşta. Efektler çok yapay duruyor, bazı sahnelerde gereksiz yere görsel efekt kullanmışlar. Örneğin Fatih’in CGI’dan yapılma bir yaban domuzunu vurması  bence çok gereksiz bir sahneydi. Ayıca, bir sahnede uçan bir kartalı yakın planda alması doğru değil, zaten yapay olan efektler ve yakın sekansta tutulduğu zaman  doğallığını kaybediyor.

Filmde yapılan savaş sahneleri güzeldi. Ses ve görüntüde de teknik bir sıkıntı yok. Savaş sahneleri üzerinde cidden çalışılmış. Zaten filmde figüranların yorgunluğunu hissedebilirsiniz. Bir savaş sahnesinde figüranların ağır ve temposuz bir şekilde kılıç sallaması göze batan hatalardan biri. Bir de kostümler sanki ilkokul çocuklarına gösteri hazırlıyorlar gibi.

Filmde savaş sahnelerinin güzel olması o filmin eksikliğini kapatmaz. Bize bu destansı savaşın ruhunu gerçekten yansıtması gerekir. Bir de filmde mehter marşı yok. Hollywood filmlerini andıran epik film müzikleri var. Filmin asıl ruhunu koymamışlar ortaya. Tamam mehter takımı o dönemde yok ama yine de bir mehter müziği koyulabilirdi, bunda bir sakınca yok.

Bence Türk sineması bu tarz filmleri çekmeye hazır konuma gelmemiş. Türk sinemasını kötülemiyorum, gayet güzel filmler çekiliyor ve yeni dönem sinemacılarımız da iyi; ama böyle bir filmi çekmek için daha fazla masraf, konunun da daha derin araştırılması gerekir. Bir de gerçekten çok iyi bir yönetmenin elinden geçmesi gerekir. Faruk Aksoy’u kötülemiyorum ama bu filmi ondan daha iyi çekecek  yönetmenler Türkiye’de var.

Kendi tarihimize yakışır ve o epik duyguyu hissetmek için bunlar şart. Yine de film Türk halkının bir çoğunu tatmin edecek ve sevilecektir. Eksikliklere rağmen emeğe saygı diyorum, iyi seyirler diliyorum.

0 yorum: