26 Mayıs 2009

Röportaj: Shia LaBeouf


İlk filmin müthiş başarısından sonra “Transformers”ın setine dönmek nasıl bir duygu?

Shia LaBeouf: Hepimiz için keyifli oldu. Sanki beş ay süren öğrenci balosu gibiydi. İzleyicinin heyecan duymasından biz de çok heyecanlandık. Şahsen bugüne kadar deneyimlediğim en büyük başarıydı. Ben çok şanslı bir insan olmalıyım ki, Piramitleri görme şansına sahip oldum. Müthişti. Hepimiz çok mutluyuz. Hayatım boyunca ödediğim en büyük vergiyi ilk “Transformers”tan kazandığım parayla ödedim. Ekonominin ve iş dünyasının ne halde olduğunu düşünecek olursak, hepimiz işimizi koruduğumuz için mutluyuz.

“Transformers”ın başarısının ardından hayatınız nasıl değişti?

Eğer daha fazla dinlenme zamanım olabilseydi sırtımı yaslayıp oturabilir ve hayatımın nasıl değiştiğinin yansımalarını izleyebilirdim. Ancak ilk filmin ardından kesintisiz bir süreç oldu… Bum, bum, bum ve bummm! Dinlenme fırsatı bulamadığım için hayatımın çok fazla değiştiğini sanmıyorum.

Portresini çizdiğiniz karaktere yeni filmde neler oldu?

Sam ilk filmde dünyayı kurtarmıştı. Bunu bir kere yaptınız mı, çok hızlı şekilde ünlü olursunuz. Ancak Sam asla kahraman olmayı istememiş; zoraki şekilde o durumun içerisinde kalmıştı. Hatırlayacağınız gibi, aile kökenleri yüzünden bu olaylara karışmak zorunda kalan nörotik ruhlu bir gençti. Şimdi artık normal bir hayat sürmek, okuluna devam etmek istediğini görürüz. Sevdiği kadınla uzun mesafeli ilişkisini sürdürmeye çalışır. Sonra bir kez daha olanlar olur. Gözünün önünde birtakım görüntüler belirmeye başlar. Yeniden akıl ve ruh sağlığını kaybetmenin eşiğine gelmiştir. Aklını tamamen kaybedince uzun bir süreç yeniden başlamıştır. Sam’i bu noktada buluruz.

Öyleyse, Sam üniversite için uzaklara giderken Mikaela eve dönmüştür…

Evet. Babasıyla beraber bir bisiklet dükkanını çalıştırmaktadır. Bu arada Sam okuldadır.

Piramitlere çıkıp inme fırsatını çok istediniz mi?

Sabırsızlıkla bekledim ama burada olmak da harika… Sanırım, piramitlere çıkabilen ilk aktör John Turturro olacak. Böylesi şimdiye kadar hiçbir aktöre nasip olmamıştı. Bu John için çok harika birşey… Bizler de onun çevresinde olduğumuz için mutluyuz.

Böyle bir film yapmak nasıl birşey?

Sonuçta bu bir Transformers filmidir. Çizgi roman gerçekçiliği sözkonusudur. Şiddetli patlamalar, güzel kadınlar, hızlı arabalar ve çılgınlıklar… Başka birşeyler yapmaya çalışmıyoruz. Zaten izleyicimizin de bizden başka birşey istediği yok. Daha fazla heyecan ve eğlence isteyen izleyiciler için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yeni filmimiz sadece daha büyük, daha hızlı ve daha güçlü olmakla yetinmiyor. Aynı zamanda daha entelektüel ve daha fazla mizah var. İlk filmdeki mizah boyutu insanların hoşuna gittiği için genişlettik ve yenilerini ekledik.

Arabalarla sohbet etmek ve onlar cevap veriyormuş gibi davranmak zor oldu mu?

Hayli zor olduğunu söyleyebilirim. Bunu yapabilmek için iyi bir aktör olmalısınız. Aslında bunu yapmak için çocuk ruhlu olmanız gerekir demek daha doğru… John Turturro bizden epeyce yaşlı olduğu halde onda bile çocuk ruhu var. Arabalarla konuşurken sadece orada birşey olduğunu hayal ediyorsunuz. Aslında kendi kendinizle konuşuyorsunuz.

İlk filmden farklı olarak bence en keyifli yanı, robotlarla daha fazla karşılıklı etkileşim olmasıdır. Robotlarda yüz hatlarıyla ilgili bazı kısıtlamalar vardı. Bu konuda bazı gelişmeler sağlandı. Yüzünüze elektrik tesisatına benzer bir tel koyarlar ve bir robot sizin yüzünüze dokununca onu görebilirsiniz. İlk filmde bunu yapamamıştık ama şimdi teknolojik açıdan çok daha ilerideyiz.

Yaptığınız akrobatik hareketler arasında hangileri var?

Hepsi! Daha iki hafta önce çok büyük bir patlama sahnesini çektik. Bir filmde aktörlerin de içinde yer aldığı en büyük patlamaydı.

Elinizden yaralandıktan sonra yeniden yaralanabileceğinizden korkmadınız mı?

Elimi kırdıktan iki hafta sonra sete geri döndüm. İki gün önce kaşımda sıyrıklar oluştu. Buna rağmen rock yıldızları gibi devam ediyorsunuz. Çünkü çok eğlenceli…

Büyük bir patlama sahnesinde yer almak nasıldı?

Resmen saçlarım dimdik oldu. 600 galonluk (yaklaşık 2.500 litre) petrol patlatıldı. Bu sahneyi New Mexico’da çektik ve bombayla aramda çok kısa bir mesafe vardı. Bombanın birinci parçası sadece 200 metre uzaktaydı. Bu arada koşuyordum, çünkü dört aşamada patlayacak bombaların ikincisi sadece birkaç saniye sonra patlayacaktı. Sonra yanında bulunduğum üçüncü bombanın patlaması birkaç saniye sonra olacaktı. Tüm kentin havaya uçması beş saniye sürecekti. Eğer bombaları ateşleyen adam işleri karıştırsaydı şu an ölmüştüm. Sabahları napalm kokusu duymayı severim (Kahkahalar).

Patlayan bombalara rağmen hayatta kalabilmek için olimpik koşucu gibi olmalısınız…

Korku başa bela olunca insan 100 metre koşucusu gibi olur! Gündelik hayatımda çok hızlı birisi değilim ama film setinde en hızlı koşan bendim. Bundan emin olabilirsiniz. Ramon’la çöllerde bol bol yarıştık. Ramon atlettir. Aktör olmadan önce üniversite basketbol takımında oynuyormuş. Keyifli yarışlar yaptık.

Bombalı sahnelerde oynarken bombaya çok yakın olduğuuz aklınıza geldi mi?

Evet, bu hiç aklınızdan çıkmıyor ki… Özel efektleri hazırlayan elemanın da hep aklında olduğunu biliyorum. Bir yandan da Michael Bay faktörü var. Sürekli olarak, “Devam et, iyisin” diye bağıran bir yönetmen düşünün. Kameralara bu kadar hükmeden ve olaylara yakın duran bir yönetmen görmedim.


İlk filmi yaparken üç yıl sonra burada olmayı umuyor muydunuz?

Yeni bir tane daha yapacağımızı biliyorduk. Çünkü ilk yaptığımızın harika olduğunun farkındaydık. Ancak çekimlerin burada, Kahire’de yapılacağı hiç aklımıza gelmemişti. Michael Bay’in aklında dünyamızın harikalarından birisine gitme fikri vardı. İlk filmin çekimleri bittikten sonra aradaki sürede Transformers’ı pek düşünmedim. “Indiana Jones”un setinde Harrison Ford’un yanındayken de Transformers’ın bir sonraki serüveninin nerede çekileceği konusu hiç aklımda yoktu.

Sıradışı bir çocukluk döneminiz olmuş muydu?

Açıkçası çok fazla birşey yok. Sanırım normal bir çocuk gibi büyüdüm. Tek bir fark vardı. Ailemi maddi açıdan desteklemek zorunda olduğum için 12 yaşımdan itibaren çalıştım. Bu nedenle normal çocuklar gibi düzenli olarak okula gitmedim. Bundan gurur duyuyorum. Yetişme çağımdan gururluyum ve ailemi seviyorum. Mutlu bir insanım.

Üniversiteye gitmeyi planlamış mıydınız?

Aslında gitmek istiyordum ama Steven Spielberg başka türlüsüne karar verdi. Daha fazla film yapmamı istedi. Böyle bir durumda kalkıp da Spielberg gibi birisine, “Hayır Steven, sizinle birlikte film yapmayacağım. Sınıflarda film eğitimi alacağım ve sizin biyografinizi okuyacağım” diyecek halim yoktu.

Hobileriniz var mı?

Evet. Bisiklet ve motosiklete binmeyi severim. Normal insanlar gibi televizyon seyretmek hoşuma gider. Ancak bunu yapacak fazla zamanım yok. 22 yaşımdayım ve şu an çok fazla çalışmam gerektiğini biliyorum. 40 yaşıma geldiğimde bu hızda çalışmayı istemem. Harrison Ford bana birçok şey öğretti. Bu endüstride sadece çalışmaya devam ederken yeni iş teklifleri alabilirsiniz. Çalışmayan birçok arkadaşım var ama hiç mutlu değiller. Şu an bir aylık bir tatilim olsun isterim ama daha fazlası benim dengemi bozar. Çünkü ne kadar çok çalışırsam o kadar mutlu oluyorum. Belki bu filmden sonra bir tatil yaparım. Sonuçta kimse beni çalışmam için zorlamıyor, ben kendim istiyorum. Hayatımın 18 yaşımdan 25′e kadar olan bu döneminde birçok dönüşümler yaşıyorum. Ekranda da aynı dönüşümlerin olması için elimden geleni yapacağım. Örneğin daha olgun roller arayışındayım.

Sizce Transformers neden hit film oldu?

Çünkü sıkı filmdi. Nedeni bu!


www.uip.com.tr

0 yorum: