The Reader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
The Reader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Şubat 2009

Time Dergisine Kapak Oldu


Genç yaşta elde ettiği başarılarıyla dikkat çeken güzel aktrist Kate Winslet, dünyaca ünlü Time dergisinin Mart sayısında kapak oldu. Bu yıl en başarılı dönemlerinden birini geçeren başarılı oyuncu, geçtiğimiz ay 2 tane Altın Küre Ödülü'nün sahibi olmuş, çok geçmeden 22 Şubat gecesindeki Oscar Ödül Töreni'nden de The Reader filmindeki performansıyla 'En İyi Kadın Oyuncu' Oscar Ödülü'ne layık görülmüştü.

25 Ocak 2009

Sabah Gazetesi Oscar'ın Formülünü Çıkardı

"Pazar Sabah" yazarı Kaya Genç Oscar'a aday filmleri; 'ihtişam', 'popülerlik', 'ciddiyet' ve 'siyaset' katagorilerinde değerlendirerek her biri için bir 'sonuç' çıkardı. Oscar'a en yakın isim olarak "Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi"ni gören yazar, akademinin sinemaseverleri yanıltabileceği görüşüne de saygı duyuyor. İşte Oscar'ın formülü:

The Curious Case Of Benjamin Button



İhtişam
The English Patient
, Titanic, Shakespeare in Love, Gladiator, Chicago, The Lord of the Rings... Her biri yüz milyonlarca dolar harcanarak hazırlanan ve Akademi'nin çok sevip en iyi film sectiği bu büyük prodüksiyonların yanında 150 milyon dolarlık bütçesiyle mütevazi kalıyor gerçi ama The Curious Case of Benjamin Button 'epik' bir film. Bir hayatı bütünüyle anlatıyor, üstelik de yaşlı doğup gençleşen bir adamın öyküsünü.

Popülerlik
Brad Pitt'in her yaptığını merakla takip eden magazin basını elbette onun 'yaşlı bebek' fotoğraşarının üzerine atladı. Film dünya çapında 100 milyon dolar hasılat yaptı, New York Times'a göre hikâyenin uyarlandığı Scott Fitzgerald'dan çok Arjantinli felsefi hikâyeler yazarı Jorge Luis Borges'e borçluydu film.


Ciddiyet
1918'de, Birinci Dünya Savaşı'nın son gününde başlayan film 2005 yılına dek süren bir zamanı kapsıyor; her dönem büyük bir ciddiyetle anlatılmış. Zaten son filmi Zodiac'ta yö
netmen David Fincher 'dönem ruhu' yakalamakta Hollywood'un en yetenekli isimlerinden olduğunu kanıtlamıştı. Karşımızda ağırbaşlı ve Oscar'a yakışan bir film var kısaca.

Siyaset
Amerikan rüyasını heyecan verici bir ideal olmaktan çok peşinden koşanların hayatını kaydıran bir lanet olarak gören, Muhteşem Gatsby'nin yazarı olarak da hatırlayacağınız
Scott Fitzgerald, ABD'nin karanlık ruhu, yaralı vicdanı olarak optimist bir gelecek önermiyor doğrusu.

Sonuç
Oldukça yüksek. Yaşlandıkça gençle?en karakteri bir anlamda ABD demokrasisinin ihtiyacı olan metaforu sağlıyor. Filmin olağanüstü bir sinematografisi var ve David Finch
er'ın yaptığı bir filmin Oscar almasının zamanı geldi de geçiyor bile.

Frost/Nixon



İhtişam
Başkan Richard Nixon'ın en önemli özelliği renkli kişiliği değildi. Huzursuz, pasif agresif, karanlık bir karakterdi. Frost/Nixon ünlü televizyoncu David Frost'un Nixon'la 1977 yılında yaptığı söyleşileri anlatıyor. Bir nevi Uğur Dündar- Melih Gökçek durumu yaratan çekimler, bize siyaset ve medyanın girift ilişkilerini gösteriyor. 25 milyon dolarlık bütçesiyle bu 'siyasi dram' filmi epik boyutlarda bir hikâye anlatmasa da dönemin ruhunu iyi yansıtıyor.

Popülerlik
Henüz pek çok ülkede gösterilmedi, ABD'de de müthiş bir gişe yaptığını söylersek başımız ağrır. Daha gişede 10 milyon dolar sınırını aşamadı ama zaten yeni bir Lord of the Rings
vakası değil karşımızdaki. Eleştirmenler ise Frost/Nixon'ı çok övdü.

Ciddiyet
Hiç kuşkusuz yılın en ciddi filmi. Asık suratlılık seviyesinde bir ciddiyete sahip. Lakin bu aşırı ciddiyet ve fazla ABD iç siyasetini ilgilendiren konusu Oscar şansını azaltıyor. Kostümlerde, kullanılan eşyalarda, kameralarda ve televizyon görüntülerindeki gerçekçil
ik çok ciddiye alınmış, hoşumuza gitti.

Siyaset

Nixon bir sahnede "Amerikan başkanının yaptığı bir şey yasa dışı olamaz" diyerek
krallara has bir iktidara sahip olduğunu açık açık söylüyor. Oysa Obama'nın siyasette kurallara ve uluslararası anlaşmalara saygı dönemini yeniden başlatması bekleniyor ve şimdi Nixon gibi figürlere geçirme zamanı. Bu kategoriden artı puan alıyor yani.

Sonuç

Büyük bir sürpriz olmazsa zaten 2001'de A Beautiful Mind'la Oscar'ı alan Ron Howard'ın filmi aday gösterilmenin onuruyla yetinecek. Yine de belli olmaz: Amerikalılar aynı başkanı iki defa seçiyorsa Akademi de aynı yönetmene iki defa Oscar zevki yaşatabilir.


Milk



İhtişam
15 milyon dolar bütçeli Milk, Frost/Nixon'a oranla çok daha iyi gişe yaptı. Ne de olsa Gus Van Sant'in yeni filmi, ABD tarihinde gey olduğunu gizlemeden siyaset yapan
ve önemli bir konuma gelen ilk siyasetçinin, Harvey Milk'in öyküsünü anlatıyor ve ABD'deki gey komünite bu filmi heyecanla bekliyordu. Yalnızca onlar mı? ABD'nin çeşitliliğinin ve faşizminin çatıştığı müthiş bir öykü anlatan Milk, ülkenin sivil haklar tarihinin önemli bir sayfasını epik boyutlarda anlatıyor.

Popülerlik
Gus Van Sant'ın bugüne kadarki en popüler filmi Good Will Hunting, Oscar'la
ra en iyi film dalında aday olmuş ve 250 milyon dolar gişe yapmıştı. Milk ise şimdilik o kadar para getirecek gibi görünmüyor ama belli olmaz: Sean Penn, Josh Brolin gibi faktörleri hesaba katın. Zaten Obama da 70 milyon oy aldı.

Ciddiyet
20. yüzyılın en korkunç cinayetlerinden birine kurban giden Harvey Milk'i katleden Dan White idamla yargılandığı davada ömür boyu hapis almayı başarmış ve bir afla serbest kaldıktan iki hafta sonra da intihar etmişti. Filme göre White da gizli bir eşcinseldi; bu tema
yı işlerken Milk pek çok Gus Van Sant filminde olduğu gibi felsefi boyutlara ulaşıyor. Ama Oscar'lık bir film için yine de fazla ağır kaçabilir.

Siyaset
Siyaseten bundan doğru bir seçim olamaz. Sivil haklar çağında ihtiyacımız olan film, gerekli bütün bileşenlere sahip. Ancak biraz fazla marjinal bulunup Oscar'ı hak etmediğine karar da verebilirler. ABD demokrasisi bu, belli mi olur.


Sonuç

Babası Kenya'dan gelen bir siyahi başkan olabiliyorsa 'Derin Amerika'yı karşısına alan bir figürün hikâyesi de Oscar alabilir. Yine de iyimserliği ve 'wishful thinking'i bir kenara bırakırsak Benjamin Button kadar şanslı olmadığı ortada.


The Reader



İhtişam
İşte tarih, işte trajedi, işte epik, işte aşk, işte çelişki... İşte Oscar'lı film kuma
şından bir film; üstelik pek çok sürprizli ve ilginç yanı da var, ağırkanlı bir Hollywood prodüksiyonundan çok uzakta. Bernhard Schlink'in romanından uyarlanan The Reader 32 milyon dolara mal oldu. 1950'lerde başlayan hikâyemiz Soykırım, İmkansız Aşk, Hukuk gibi büyük temalar üzerine. Yönetmen de Billy Elliot ile 'popüler sanat filmi'nin formülünü yazan Stephen Daldry.

Popülerlik
Roger Ebert'a göre yılın en iyi filmlerinden biri; dünyanın dört bir yanında entelektüel sinema dergilerinin de bu film karşısında 'dibi düşmüş' durumda. Gişe hasılatı? 9 Ocak'ta ABD'de gösterime girdiği için henüz çok iyi değil ama bu Oscar ödülüyle değişebilir.


Ciddiyet

Türkiye'de de sevilen Okuyucu kitabının işlediği ağır temaları film başarıyla veriyor. Film Soykırım'la değil, 'Soykırım'ın gölgesinde yetişen kuşak'la ilgili. Üstelik kimlerin işbirlikçi kimlerin kahraman olduğu konusunda rahatsız edici sorular da içeriyor. Muhtemelen Akademi için fazla paradoksal, fazla entelektüel...

Siyaset

"Musevi soykırımı olmamıştır" diyen İran'ı ilk konuşmasında üstü kapalı biçimde uyaran Obama'nın da başkanlığı sırasında bolca işleyeceği temalar var filmde. Üstelik Musevi soykırımından bahsetmek büyük bir siyasi cesaret de gerektirmiyor.

Sonuç
Tarihi filmleri Akademi çok sever. Ama tarihselliği 'okumak, okumamak' gibi
entelektüel temalar üzerinden 'okuyan' bir film Akademi üyelerini ne kadar ilgilendirir bilemiyoruz. Ama tüm bu entelektüel görüntüsünün arkasında film tarihsel bir epiğin ihtişamına sahip ve Oscar yarışında sürpriz yapabilir.

Slumdog Millionaire



İhtişam
Trainspotting'in yönetmeni Danny Boyle'ın yeni filmi Slumdog Milloinaire 15 milyon dolara mal oldu. Şimdiden 50 milyon dolar hasılata yaklaşan yapım bütünüyle Hindistan'da geçiyor. Peki bu bir Arabistanlı Lawrence hikâyesi mi? Hayır, kahramanlar İngiliz de değil, Amerikalı da! Hindistanlı bir baş karakterin öyküsünü anlatan filmde Hollywood'un seveceği 'insan öğesi', 'epik hikâye' ve 'bilmediğimiz hayatın gerçekçi anlatımı' gibi özellikler var. Ama Akademi için fazla marjinal de kaçabilir.

Popülerlik
Gişesi iyi, eleştirmenler de Danny Boyle'un dönüş filmini sevdi. Kim 500 Milyar İster'in Hint versiyonunda en büyük ödül için yarışan karakterin öyküsü duyan herkeste (yarışmanın popülerliği yüzünden de biraz) izleme isteği uyandırıyor.

Ciddiyet
Trajik boyutları olan, Mumbai şehrinde, büyük bir fakirliğin hüküm sürdüğü mahallelerde geçen film Emile Zola'nın sosyal gerçekçi hikâyelerini akla getiriyor. Ama işin içinde ne Amerikan İç Savaşı ne de George Washington var. Akademi anlamakta zorlanabilir.

Siyaset
Neo-liberal dünyada mutlu olmaya çalışan fakir bir ülkenin yurttaşları... Boyle bize bu dünyanın gerçekçi bir portresini sunuyor. Yine de genel yapısı ve finaliyle hiç de 'rahatsız edici' olmayan bir film bu.

Sonuç
Pek çok kişi için 2009'un 'keşke o alsa ama alamaz ki!' filmi olacak. Trainspotting'den beri yeni bir başyapıt çekmesini bekleyen Boyle hayranları çok mutlu, anlıyoruz. Fakat bu Akademi'yi ne kadar ilgilendirir? Peki biz ne mi düşünüyoruz? Keşke Oscar'ı o alsa. Ama alamaz ki.


Kaya GENÇ

SABAH Gazetesi

22 Ocak 2009

Oscar Adayları Açıklandı


81. Oscar ödülleri adayları bugün Los Angeles’ta açıklandı.

Hayatı geriye doğru yaşayan bir adamın hikayesinin anlatıldığı ve başrolünda Brad Pitt’in oynadığı “The Curious Case of Benjamin Button”, en iyi erkek oyuncu, en iyi yönetmen, en iyi yardımcı kadın oyuncu ve en iyi uyarlama senaryo da dahil olmak üzere tam 13 dalda adaylıkla bu seneki Oscar’ın en iddialı ismi olduğunu gösterdi.

Bu yılki Altın Küre’ye damgasını vuran “Slumdog Millionaire” ise 10 dalda adaylıkla Oscar’larda da yine iddiasını sürdürüyor. Hindistan’ın varoşlarında geçen ve bir bilgi yarışması etrafında kurulan öykü hem duygusal hem de renkli yapısıyla genel izleyicinin olduğu kadar eleştirmenlerin de gönlünü kazandı.

İşte Adaylar:

En iyi film:
The Curious Case of Benjamin Button
Frost/Nixon
Milk
The Reader
Slumdog Millionaire

En iyi kadın oyuncu:

Anne Hathaway (Rachel Getting Married)
Angelina Jolie (Changeling)
Melissa Leo (Frozen River)
Meryl Streep (Doubt)
Kate Winslet (The Reader)

En iyi erkek oyuncu:
Sean Penn (Milk)
Brad Pitt (The Curious Case of Benjamin Button)
Frank Langella (Frost/Nixon)
Richard Jenkins (The Visitor)
Mickey Rourke (The Wrestler)

En iyi yardımcı kadın oyuncu:
Amy Adams (Doubt)
Penelope Cruz (Vicky Cristina Barcelona)
Viola Davis (Doubt)
Taraji P. Henson (The Curious Case of Benjamin Button)
Marisa Tomei (The Wrestler)

En iyi yardımcı erkek oyuncu:
Josh Brolin (Milk)
Robert Downey Jr. (Tropic Thunder)
Philip Seymour Hoffman (Doubt)
Heath Ledger (The Dark Knight)
Michael Shannon (Revolutionary Road)

En iyi yönetmen:
David Fincher (The Curious Case of Benjamin Button)
Ron Howard (Frost/Nixon)
Gus Van Sant (Milk)
Stephen Daldry (The Reader)
Danny Boyle (Slumdog Millionaire)

En iyi yabancı film:
The Baader Meinhof Complex (Almanya)
The Class (Fransa)
Departures (Japonya)
Revanche (Avusturya)
Waltz With Bashir (İsrail)

En iyi uyarlanmış senaryo:
Eric Roth and Robin Swicord (The Curious Case of Benjamin Button)
John Patrick Shanley (Doubt)
Peter Morgan (Frost/Nixon)
David Hare (The Reader)
Simon Beaufoy (Slumdog Millionaire)

En iyi özgün senaryo:
Courtney Hunt (Frozen River)
Mike Leigh (Happy-Go-Lucky)
Martin McDonagh (In Bruges)
Dustin Lance Black (Milk)
Andrew Stanton, Jim Reardon and Pete Docter (WALL-E)

Uzun metrajlı animasyon:
Bolt
Kung Fu Panda
WALL-E

Uzun metrajlı belgesel:
The Betrayal (Nerakhoon)
Encounters at the End of the World
The Garden
Man on Wire
Trouble the Water

15 Ocak 2009

İşte BAFTA Ödülleri Adayları

İngiliz Oscar’ı olarak bilinen İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) ödülleri adayları açıklandı.



En iyi film:
The Curious Case of Benjamin Button
Frost/Nixon
Milk
The Reader
Slumdog Millionaire

En iyi İngiliz filmi:
Hunger
In Bruges
Mamma Mia!
Man on Wire
Slumdog Millionaire

En iyi yönetmen:
Changeling - Clint Eastwood
The Curious Case of Benjamin Button - David Fincher
Frost/Nixon - Ron Howard
The Reader - Stephen Daldry
Slumdog Millionaire - Danny Boyle

Yabancı dilde en iyi film:
The Baader Meinhof Complex
Gomorrah
I’ve Loved You So Long
Persepolis
Waltz With Bashir

En iyi animasyon filmi:
Persepolis
Wall-E
Waltz With Bashir

En iyi erkek oyuncu:

Frank Langella - Frost/Nixon
Dev Patel - Slumdog Millionaire
Sean Penn - Milk
Brad Pitt - The Curious Case of Benjamin Button
Mickey Rourke - The Wrestler

En iyi kadın oyuncu:

Angelina Jolie - Changeling
Kristin Scott Thomas - I’ve Loved You So Long
Meryl Streep - Doubt
Kate Winslet - The Reader
Kate Winslet - Revolutionary Road

En iyi yardımcı erkek oyuncu:

Robert Downey Jr. - Tropic Thunder
Brendan Gleeson - In Bruges
Philip Seymour Hoffman - Doubt
Heath Ledger - The Dark Knight
Brad Pitt - Burn After Reading

En iyi yardımcı kadın oyuncu:

Amy Adams - Doubt
Penelope Cruz - Vicky Cristina Barcelona
Freida Pinto - Slumdog Millionaire
Tilda Swinton - Burn After Reading
Marisa Tomei - The Wrestler

BAFTA ödüllerini kazananlar 8 Şubat’ta açıklanacak.

19 Aralık 2008

66. Altın Küre Adayları


En İyi Film – Drama:

“The Curious Case Of Benjamin Button” (Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi)
“Frost/Nixon”
“The Reader”
“Revolutionary Road” (Hayallerin Peşinde)
“Slumdog Millionaire”

En İyi Kadın Oyuncu – Drama:

Anne Hathaway “Rachel Evleniyor - RachelGetting Married”
Angelina Jolie “Changeling”
Meryl Streep “Doubt”
Kristin Scott Thomas “I’ve Loved You So Long/Il Y A Longtemps Que Je T’aime”
Kate Winslet “Hayallerin Peşinde - Revolutionary Road”

En İyi Erkek Oyuncu – Drama:

Leonardo Di Caprio “Hayallerin Peşinde - Revolutionary Road”
Frank Langella “Frost/Nixon”
Sean Penn “Milk”
Brad Pitt “Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi - The Curious Case Of Benjamin Button”
Mickey Rourke “The Wrestler”

En İyi Film – Komedi/Müzikal:

“Aramızda Casus Var - Burn After Reading”
“Daima Mutlu - Happy-Go-Lucky”
“In Bruges”
“Mamma Mia!”
“Vicky Cristina Barcelona”

En İyi Kadın Oyuncu – Komedi/Müzikal:

Rebecca Hall Vicky Cristina Barcelona
Sally Hawkins “Daima Mutlu - Happy-Go-Lucky”
Frances Mcdormand “Aramızda Casus Var - Burn After Reading”
Meryl Streep “Mamma Mia!”
Emma Thompson “Last Chance Harvey”

En İyi Erkek Oyuncu – Komedi/Müzikal:

Javier Bardem “Vicky Cristina Barcelona”
Colin Farrell “In Bruges”
James Franco “Pineapple Express”
Brendan Gleeson “In Bruges”
Dustin Hoffman “Last Chance Harvey”

En İyi Animasyon:

“Bolt”
“Kung Fu Panda”
“Vol-i - Wall-E”

En İyi Yabancı Film:

“The Baader Meinhof Complex - Der Badder Meinhof Komplex”
“Everlasting Moments - Maria Larssons Eviga Ögonblick”
“Gomorrah – Gomorra
“I’ve Loved You So Long - Il Y A Longtemps Que Je T’aime”
“Beşir’le Vals - Waltz With Bashir”

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:

Amy Adams “Doubt”
Penelope Cruz “Vicky Cristina Barcelona”
Viola Davis “Doubt”
Marisa Tomei “The Wrestler”
Kate Winslet “The Reader”

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:

Tom Cruise “Tropik Fırtına - Tropic Thunder”
Robert Downey Jr. “Tropik Fırtına - Tropic Thunder”
Ralph Fiennes “Düşes - The Duchess”
Philip Seymour Hoffman “Doubt”
Heath Ledger “Kara Şövalye - The Dark Knight”

En İyi Yönetmen:

Danny Boyle “Slumdog Millionaire”
Stephen Daldry “The Reader”
David Fincher “Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi - The Curious Case Of Benjamin Button”
Ron Howard “Frost/Nixon”
Sam Mendes “Hayallerin Peşinde - Revolutionary Road

En İyi Senaryo:

Simon Beaufoy “Slumdog Millionaire”
David Hare “The Reader”
Peter Morgan “Frost/Nixon”
Eric Roth “Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi - The Curious Case Of Benjamin Button)
John Patrick Shanley “Doubt”

En İyi Müzik:

Alexandre Desplat “Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi - The Curious Case Of Benjamin Button”
Clint Eastwood “Changeling”
James Newton Howard “Defiance”
A. R. Rahman “Slumdog Millionaire”
Hans Zimmer “Frost/Nixon”

En iyi Şarkı:

Down To Earth “Vol-i - Wall-E”
Gran Torino “Gran Torino”
I Thought I Lost You “Bolt”
Once In A Lifetime “Cadillac Records”
The Wrestler “The Wrestler”