Film Galası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Film Galası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2012

Şahane Misafir'in Galası Yapıldı

Ferzan Özpetek’in yönetmen koltuğuna oturduğu ve Cem Yılmaz’ın bir hayaleti canlandırdığı Şahane Misafir (Magnifica Presenza) filminin galası Maçka G-Mall sinemalarında yapıldı. Sinemayadair.com yazarı olarak ben de gala gösterimine katılanlar arasındaydım. Herkes merakla filmin başlamasını beklerken Ötekisinema.com’dan Murat Tolga Şen ile ayak üstü  sohbet etme fırsatı buldum.

Film gösteriminin ardından basın toplantısına geçildi. Toplantıdan önce  Cem Yılmaz’a ve Ferzan Özpetek’e soru sorma fırsatı buldum. Cem Yılmaz’a rol ile ilgili düşüncelerini sordum. Cem Bey de bana “Bu rolde oynamanın gurur verici olduğunu ve çok keyif aldığını” söyledi. Ardından Ferzan Bey’e “İyi bir sinemacı olmak ve  böyle iyi filmler çekmek için neler yapılmalı?” diye sordum, o da bana “tutkulu olmak” diye cevap verdi. Yani kısa bir biçimde, Ferzan Bey’in sinemaya ne kadar tutkuyla bağlandığını anlayabiliyoruz. Zaten sinemaya olan tutkusunu yaptığı filmlerde görmüş bulunmaktayız.

Film gösterimine katılan duayen sinema yazarı Atilla Dorsay ile de kısa bir sohbet ettik;

Merhaba Atilla Bey ben Sinemayadair.com’dan Murat Boncuk. Film hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?

A.D: Ben filmi çok beğendim. İçerdiği fantastik öğeler ve Fellını filmi havası taşıyor. Bu açıdan Özpetek’in hayranı olduğu yani çok yapılaştığı film. İtalyanların sevmesi bence bu yüzden olabilir. Ayrıca, bize yeniden moda olan İkinci Dünya savaşının acılarını anlatıyor. Bu seneki festivalde gördüğümüz üzere bu tema çok belirgin, demek ki neredeyse yetmiş yıl sonra bile savaş bütün acılarıyla anımsanıyor. Bu da iyi bir şey tabi, oyuncularını çok beğendim. Cem Yılmaz İtalyanca bilmediği halde ezberleyerek rolünü oynadı, şaşırtıcı biçimde başarılı tabi. O mimik yeteneğinden güç almış ve bundan sonra Ferzan’ın filmlerinde daha sık görebiliriz onu; ama ciddi bir İtalyanca kursuna gidip İtalyanca öğrenmesi gerekebilir.

Peki diğer filmlerine nazaran karşılaştırma yaparsak, sinema anlatımı daha mı farklıydı yoksa kendini daha da aşmış bir film mi vardı?

A.D: Diğer filmlerine kıyasla sinema anlatımında çok büyük bir değişiklik yok; fakat içerdiği fantastik öğelerle ve fantezi unsurlarıyla daha kaygan ve akışkan bir dil elde etmiş. Kamera hareketleri, görüntüler anlatımı çok başarılı buldum. Ferzan Özpetek sinemasında ciddi bir adım bu.

Sorularıma vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Basın toplantısında Cem Yılmaz ve Ferzan Özpetek gazetecilerin sorularını yanıtladılar. Ferzan Özpetek: ”Cem Yılmaz ilk başta misafir oyuncu  olarak geldi ama daha sonra rolü arttı. Son sahnelere doğru  rolü daha da fazlaydı.” dedi. Ardından misafirlerden biri Ferzan Özpetek’e: “Oyuncu olsaydınız kendinizi nasıl değerlendirirdiniz?” diye sordu. Ferzan Özpetek ise oyunculuğun dünyanın en zor mesleklerinden biri olduğunu ve kendini oyuncu olarak hiç değerlendirmediğini ifade etti.

Cem Yılmaz filmde bulunan yemeklerin sadece dekor olduğunu belirterek, “O yemeklere dokunamamak bizim için büyük bir işkenceydi” dedi.

Keyifli bir film galasıydı, filme girmeden önce davetlilere film ile ilgili broşür ve CD dağıttılar. İçinde filmin kamera arkası görsellerine ve Sezen Aksu müziği eşliğinde fragmanına yer verilmiş.

Hazırlayan: Murat Boncuk

21 Mart 2009

İstanbul Film Festivali'nde Buluşalım!...


28. İstanbul Film Festivali kitapçığını elime alıp incelemeye başladığımda inanamazsınız içim huzurla doldu. Dolu dolu içerik 200'e yakın seçkin film, her sayfasını çevirdikçe yeni filmler görmenin heyecanını yaşadım!...

Ve oturdum kendi film programımı çıkarmaya... Ders programım ve yerleşkem için en uygun zamanlarda en güzel filmleri seçmeliydim. Her filmi ayrıntısına kadar araştırdım. Bana uygun olanları listeden işaretledim.

Önce listenin dörtte birine yakınını işaretledim. Tabiki çok fazlaydı. Daha sonra 20 filme indirdim listemi. En sonunda bana en uygun 13 filmi işaretlemeyi başardım. İnanır mısınız bu işlem benim tam 4 saatimi aldı! Eee kolay değil hepsi birbirinden harika filmler...

Bugün saat 10.00 itibariyle biletler satışa çıkıyordu. İnternetten, Biletix'in sitesinden almaya yeltendim ama Biletix çok fazla hizmet bedeli alıyordu, o yüzden gişeden almalıydım biletlerimi. Bana en yakın bilet satış noktası Kadıköy'deki Rexx Sineması'ydı...

Biletlerin, özellikle galaların, tükenmesi endişesi ile koştura koştura gittim Rexx'e... Aman Allah'ım o da ne! İnanılmaz uzun bir gişe kuyruğu! Başka çarem yoktu, beklemek zorundaydım.

Sırada beklerken o hareketsizlik ve İstanbul'un bugün inanılmaz soğuk olması ile birleşince üşümemek elde değildi! Tir tir titredim sırada...

Benimle aynı kaderi paylaşan sıradaki arkadaşlarla da sohbet etme imkanı, hatta birlikte oturup çay içme imkanı buldum. O andan sonra biraz keyif vermeye başladı beklemek.

Zaman geçiyordu ama sıra gelmek bilmiyordu! Ve nihayet tam 3,5 saatin sonunda sıra bana geldi!... Hemen listemi çıkarıp gişe görevlisine filmleri saymaya başladım.

Hiç eksiksiz tam 13 filmimi almayı başarmıştım. İçim yine huzurla doldu...

Seçtiğim filmler hangileri mi? Buyurun 28. İstanbul Film Festivali'nde katılacağım Filmler (sinema ve seans bilgileri ile birlikte, belki de aynı filmleri seçmişizdir ve karşılaşırız)


- Mommo(Yönetmenin katılımıyla-Atalay Taşdiken)
12 Nisan - Emek - 13.30

-Milk (Gus Van Sant)
11 Nisan - Yeni Rüya - 16.00

- Ahmaklar ve Melekler "Idiots and Angels" (Yönetmenin katılımıyla-Bill Plympton)
18 Nisan - Yeni Rüya - 13.30

-Ziyaretçi "Muukalainen, The Visitor" (Jukka-Pekka Valkeapââ)
10 Nisan - Atlas - 16.00

-Atları da Vururlar "They Shoot Horses, Don't They?" (Sydney Pollack)
11 Nisan - Atlas - 19.00

-Son Durak 174 "'Ultima Parada 174, Last Stop 174" (Bruno Barreto)
16 Nisan - Atlas - 19.00

-Nerede Bu Usame Bin Ladin? "Where in the World is Osama Bin Laden?" (Morgan Spurlock)
10 Nisan - Beyoğlu - 19.00

-Piçler "Los Bastardos" (Amat Escalante)
8 Nisan - Rexx - 13.30

-Üç Bilge Adam "Kolme Viisasta Miestâ, Three Wise Men" (Mika Kaurismâki)
8 Nisan - Rexx - 19.00

-Absürdistan "Absurdistan" (Veit Helmer)
9 Nisan - Rexx - 19.00

-Mutant Uzaylılar "Mutant Aliens" (Bill Plympton)
15 Nisan - Rexx - 13.30

-Şarkı "The Tune" (Bill Plympton)
17 Nisan - Rexx - 13.30

-Rövanş "Revanche" (Götz Spielmann)
19 Nisan - Rexx - 19.00

Ayrıca; 18 Nisan Cumartesi günü saat 16.00'da Akbank Sanat'ta buluşalım! (Sinema Dersi: Bill Plympton)


Bu tarih ve saatlerde beni başka yerde aramayın! Ben İstanbul Film Festivali'nde olacağım. Ya siz?...

24 Kasım 2007

"Maradona Tanrı'nın Eli" Filminin Galası Yapıldı


Dünyaca ünlü Arjantinli futbolcu Maradona'nın, başarılı bir futbolcuyken uyuşturucu yüzünden değişen hayatını konu alan "Maradona Tanrı'nın Eli" filminin galası yapıldı.
Beyoğlu'ndaki Alkazar Sinemasında gerçekleştirilen galaya, sinema oyuncuları İzzet Günay, Yusuf Sezgin, Meray Ülgen ve Nursel Köse ile futbol yorumcusu Faik Çetiner, filmi Türkiye'ye getiren Belge Film'in sahibi Sabahattin Çetin ve Aroma Yönetim Kurulu Başkanı Metin Duruk'un da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Metin Duruk, bir idol, bir efsanenin hızla yükselip aynı hızla düşüşünü anlatan bu filmin Türkiye'de vizyona girmesine, Türk gençlerine mesaj amacıyla ve sosyal sorumluluk gereği destek verdiklerini söyledi.
Galaya, 1993 yılında Maradona ile çektirdiğini söylediği hatıra fotoğrafıyla gelen Öncel Kalkan isimli bir vatandaş da katıldı.
Kalkan, "1980'den beri Maradona'nın hayranıyım. Bu fotoğrafı, Maradona Sevilla'da oynarken, 1993 yılında Galatasaray'la yapacağı maç için İstanbul'a geldiğinde çektirdim. Bir daha Maradona gibi bir yıldız gelmez" diye konuştu.
Bu arada, İtalyan Marco Risi'nin yönettiği, baş rollerinde Marco Leonardi ve Julieta Diaz'ın oynadığı "Maradona Tanrı'nın Eli" filmi, Türkiye'de 30 Kasım'da vizyona girecek.

İSTANBUL -AA-